MENÜ

Oda / O-da Sergisi Üzerine

* Oda/o-da sergisi, sergi kataloğu


30 yıllık eğitimciyim. Geçmişte kalan adıyla Akademi’de, günümüz adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde asistan olduğumdan bu yana tam 30 yıl geçti. Bu süreçte fotografi ile uğraşanların kamplara ayrıldığı, fotografi ile sanatın hem buluştuğu, hem de birbirini eleştirdiği 80’li yıllarda dönemi tetikleyen, dönemin kurama ve uygulamaya dönük alt yapısının oluşmasına katkı sağlayan ve ivme kazandıran birisi olarak öğrencilerimin yönlendirilmesinde, fotografi adına yasak olan her şeyin yapıldığı özgür bir ortam oluşturmayı, kişisel eğilimleri doğrultusunda çağdaşlığı, yeniliği, özgünlüğü göz ardı etmeyen, üretime dönük yaratıcı, akademik sağlam temeller üzerinde biçimlenen ama kuralcı, katı, tutucu olmayan, kendini tanıyan, duyarlı, hoşgörülü ve coşkulu bir eğitimi amaçladım. Bu uzun zaman aralığında sayısız insan geçti; onlardan, geleceğin genç eğitimcileri olacak dokuz genç insan, bugün farklı anlamlar içeren oda/o-da kavramı çerçevesinde fotografik dışavurumlarını sergiliyorlar. Sergi kataloğunda yer alan ve sergilenen çalışmalar, bir yandan içerideki Ben’in kendi iç gerçekliğine yönelmesi, bir yandan da Ben’in, işaret edilen ötekiyle dolaylı ya da dolaysız ilişki kurması anlam boyutlarına taşınabilir ve bu doğrultuda açımlanabilirler. Dışarıda kalan ya da işaret edilen öteki için bu çalışmalar bir iç bakıştır; oto-portrelerin ağırlıklı olduğu çalışmalar ben için bir dış bakıştır ki, bu da fotografinin normal retoriğinde kavramın esasını ortaya konuşunu simgelemektedir.

Oda/o-da kavramına dönük farklı bakış pencereleri açan bu sergi, Victor Burgin’in de adlandırdığı gibi anlam bulmak ve anlam kurmak doğrultusunda gerçekten de çağdaşlık ve niteliği kendi öznel eğilimleriyle yoğuran dokuz genç yaratıcının ürünlerini kapsıyor. Sergiyi çerçeveleyen dışa vurumculuktan fantastik gerçekliğe, yeni gerçeğe ve giderek kavramsal sanata ulaşan görüş ve düşünceler, karma sergilerin olumsuz özelliklerine karşın, çağdaş gerçekleri cesaretle savunan ileriye dönük davranışları nedeniyle genç arkadaşlarımı alkışlıyorum.

Fotografi eğitiminin geçirdiği süreç, ülkenin geçirdiği süreç, küreselleşen dünya, değişen sanat, kavramlar ve yaratıcılığın teknoloji destekli yeni boyutları… İçinde bulunduğumuz yüzyılda yeni bir çağın, fotografi sonrası çağın başladığına tanıklık ettiğimiz görüşü yaygınlık kazanıyor. Bu düşünceler içinde yıllar yine çok çabuk geçecek. Eğitim her yıl gençleşerek sürecek. Genç kuşaklar geçmiş ustalarından aldıkları bilgilerle yeni ustalar olmanın çabasını gösterecekler.

Ocak 2007

Tüm yazılar